22 Ocak 2008 Salı

DOMATESİN DAHA UZUN SÜRE TAZE KALMASI

Domateslerde olgunluğu teşvik eden bir şeker bulunmuştur. Fakat bitki araştırmacıları uzun zaman için meyve kalitesini koruyan yavaş olgunluğu isterler.

U.S.Ziraat departmanından Ken C.Gross, şayet domates üzerinde şekerin etkisi genetik olarak programlanabilirse, bu bozulmanın önlenmesine yardım edeceği ve yılda milyar dolar tasarruf sağlayacağını söylemiştir.

Gross’un araştırma sırasında yeşil domateslere enjekte ettiği, bitki hücre duvarlarındaki doğal şeker galaktozun rolü açıktır. Gross, galaktozun domateste bir zincir reaksiyonu başlattığını ve bu reaksiyonun olgunluk hormonuna dönüşümüyle son bulduğunu bildirdi.Fakat yumuşaklığın olgunlukla beraber yürüdüğünü ve meyveyi mekanik hasar ve mikrobiyolojik bozulmaya karşı hassas yaptığını ilave etmiştir.

Beltsville USDA Ziraat araştırma servisinden fizyolog Gross, galaktozun domateste hafif bir hormon ve etilen üretimini teşvik ettiğini ve etilenin hücre duvarlarını parçalayarak dokuları yumuşatan bir enzim ürettiğini bildirdi.

Gross, bitkilerde olgunluğun genetik olarak programlandığını ve bunun tüm meyve hücre duvarlarında yapısal destek ve sertlik sağlayan değişmelere sebep olduğunu bildirdi. Dokuların yumuşamasında olduğu gibi yeşil pigment (klorofil) azaldı ve kırmızı pigment (lycopene) olgunluğun artması için sentezlendi.

Bahçe ürünleri kalite laboratuarında çalışan Gross, kalite ve flavor kaybı olmadan olgunluk prosesinde şekerin yavaş rolünü genetik mühendisliği ile araştıracaktır. Bu hasat, taşıma ve pazarlama sırasındaki kayıpları ve meyve, sebzenin çok çabuk bozulmasıyla meydana gelen tüketici kayıplarını yok edecektir.

Gross, meyve olgunlaşması prosesinde 7 yıl çalıştı ve son 3 yıl tüm çalışmalarını galaktoz üzerinde yoğunlaştırdı. Gross, biz şimdi domatesteki gibi diğer çeşit ürünler üzerinde galaktozun aynı rolü oynayıp oynamadığını görmek için çalışıyoruz. Bu olanak dahilindedir, çünkü hücre dokularını destekleyen tüm meyve ve sebze hücre duvarları galaktoz ve benzer zincir yapıdaki şekerlerden meydana gelmiştir dedi.





KAYNAK : Food Production Management , September 1988 , sayfa : 19

Hiç yorum yok: